HAYAT BOYU MUTLULUĞUN ANAHTARI: İSTEDİĞİN BÖLÜMÜ TERCİH ET
.
BORA KAŞLI
-
ÜNİVERSİTE tercih dönemi, gençlerin hayatlarında verdikleri en önemli kararlardan biridir. Bu süreç, yalnızca dört ya da beş yıllık bir eğitim dönemini değil; aynı zamanda bir ömrü, kariyeri, yaşam tarzını ve iç huzuru da etkileyen bir kırılma noktasıdır. Bu nedenle tercih yapılırken asıl pusulanın ne puan, ne çevre baskısı ne de geçici popülerlikler olması gerekir — pusula yalnızca insanın kendi tutkusu, ilgisi ve hayalleri olmalıdır.
Toplumumuzda ne yazık ki hâlâ sıkça karşılaşılan bir durum var: “Şu bölümü yaz, iş garantili”, “O meslek para kazandırır”, “Ailen de bunu istiyor” gibi cümlelerle gençlerin yönlendirilmeye çalışılması. Oysa ki insan, yapmaktan keyif almadığı bir mesleği ömrü boyunca sürdüremez. Sabahlara kadar çalışsa da içindeki boşluğu dolduramaz. Başarı, ancak sevilen bir alanda mümkündür; çünkü sevdiği işi yapan biri, çalışırken yorulmaz, gelişmekten korkmaz ve daima ileriye gitmek ister.
İstediği bölümü tercih eden bir öğrenci, kendi potansiyelini en verimli şekilde kullanır. Psikolojiyle ilgilenen birinin, sadece yüksek puanı var diye mühendislik okuması ne ona ne de topluma katkı sağlar. Ancak sevdiği dalda eğitim alan bir genç, sadece akademik anlamda değil; kişisel gelişim, sosyal ilişkiler ve içsel doyum açısından da zenginleşir.
Evet, iş bulmak, ekonomik kaygılar, sosyal beklentiler önemli. Ancak bir ömrü başkalarının düşüncelerine göre şekillendirmek, gelecekte telafisi olmayan pişmanlıklara yol açabilir. Bugünün üniversite tercihi, yarının yaşam biçimi demektir.
Sevgili gençler, unutmayın: Hayat sizin hayatınız. Tercihler de öyle. Kendinize kulak verin. Ne yapmak istiyorsunuz? Neyi seviyorsunuz? Hangi alanda üretmek, katkı sağlamak, iz bırakmak istiyorsunuz? Bu soruların cevabı, tercih listenizin en değerli rehberi olsun.
Hayat boyu başarı ve mutluluk, başkalarının değil, kendi hayallerinizin peşinden gittiğinizde size ulaşır. Cesur olun. Kalbinizin sesini dinleyin. Çünkü en doğru tercih, kendinizi seçmektir.
