KAN VE GÖZYAŞI ÜZERİNE SİYASET: İSRAİL’İN YAYILMACILIĞI VE TÜRKİYE’YE
.
BORA KAŞLI
-
DÜNYANIN gözü önünde bir trajedi yaşanıyor. İsrail’in yıllardır sürdürdüğü yayılmacı politika, sadece toprak gaspı ile sınırlı kalmadı; sivillerin, kadınların, çocukların hayatını hedef alan bir şiddet sarmalına dönüştü. Her gün haberlerde gördüğümüz rakamlar, aslında birer insan… Birer umut, birer gelecek, birer çocuk kahkahasıydı. Şimdi ise toprağın altında sessizce yatıyorlar.
İNSANLIĞIN VİCDANI YARALI
Hiçbir savaş, hiçbir çatışma çocukların kanı üzerinden meşrulaştırılamaz. Bugün Gazze’de yıkılan sadece evler değil; insanlığın vicdanıdır. İsrail’in yayılmacı politikası, uluslararası hukuku hiçe sayarak ilerliyor. Dünyanın güçlü devletleri ise çoğu zaman sessiz kalıyor, hatta bu politikaları destekleyen açıklamalar yapmaktan çekinmiyor.
TÜRKİYE’YE KARŞI AÇIKLAMALAR
Dün İsrail tarafından yapılan Türkiye karşıtı açıklamalar da bu tablonun bir parçasıdır. Türkiye, yıllardır Filistin meselesinde insan haklarını, mazlumların yanında durmayı savundu. Bugün bu duruş, İsrail tarafından hedef alınmaktadır. Oysa Türkiye’nin sesi, sadece siyaset değil; insanlığın ortak vicdanının sesidir. Mazlumun yanında olmak, tarih boyunca bu toprakların en büyük onuru olmuştur.
ADALET NEREDE?
Bir yanda işgal ve saldırılar, diğer yanda “güvenlik” bahanesi… Ama hiçbir güvenlik gerekçesi, çocuk mezarlarını doldurmayı haklı gösteremez. Dünyanın güçlü kurumları sessiz kalsa da, halkların vicdanı susmayacaktır. Çünkü adalet er ya da geç tecelli eder.
Bugün Gazze’de dökülen her damla kan, yarın insanlığın yüzüne bir ayna gibi tutulacaktır. İsrail’in yayılmacı politikaları, sivilleri ve çocukları hedef alan saldırıları sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı karanlığa sürüklüyor. Türkiye’ye yönelik açıklamalar, bu gerçeği değiştirmeyecektir.
Unutulmamalıdır ki tarih, güçlüyü değil; haklıyı yazar. Ve bu topraklarda akan çocuk kanının hesabı, er ya da geç insanlık tarafından sorulacaktır.
